Kolestaz Nedir? Gebelikteki Kaşıntıları Ciddiye Alın

Çoğu gebelikte cilt kaşıntıları hatta döküntüleri olmaktadır ve şikâyetlerin büyük bir kısmı gebeliğe bağlı gelişen ciddi olmayan cilt reaksiyonlarıdır. Uykusuzluk ve devamlı kaşıntı hali vermesiyle beraber kendi halinde bebeğe veya anneye zarar vermeyen bir durumdur. Gebeliğe bağlı kolestaz ise daha farklı hem anne hem de bebek açısından tehlike arz eden bir durumdur. Hekim olarak muhakkak ayırıcı tanısını yapmak zorundayız.

Prof. Dr. Ulun ULUĞ
Prof. Dr. Ulun ULUĞ tarafından yazıldı. 0 yorum 6913 görüntüleme

Çoğu gebelikte cilt kaşıntıları hatta döküntüleri olmaktadır ve şikâyetlerin büyük bir kısmı gebeliğe bağlı gelişen ciddi olmayan cilt reaksiyonlarıdır. Uykusuzluk ve devamlı kaşıntı hali vermesiyle beraber kendi halinde bebeğe veya anneye zarar vermeyen bir durumdur. Gebeliğe bağlı kolestaz ise daha farklı hem anne hem de bebek açısından tehlike arz eden bir durumdur. Hekim olarak muhakkak ayırıcı tanısını yapmak zorundayız.

Safra göllenmesi yani kolestaz, karaciğerde yapılan safra salgılarının birikmesi  ve vücuttan atılamamasıdır. Karaciğerde harabiyete neden olabilir. Gebeliğe bağlı kolestaz  genellikle  geç dönemde örneğin 30 haftadan sonra daha sık izlenir. Özellikle ellerde ve ayaklarda ama vücudun birçok diğer kısımlarında da özellikle geceleri  yoğun kaşıntı ile seyreder.

Kaşıntının nedeni karaciğerde birikmiş ve safra kesesine akamamış safra asitlerinin vücuda sızmasıdır. Kaşıntı tabii ki anne açıdan sıkıntı veren bir durumdur ancak safranın karaciğer içinde birikmesi karaciğerde harabiyete neden olduğu için özelikle annede risk yaratır. Diğer bir yandan kandaki yoğun safra asitleri de plasenta yoluyla bebeğe geçeceği için anne karnında bebekle tehlikeye neden olabilir.

Gebeliğe bağlı kolestaz olan olgularda doğumda mekonyumlu dediğimiz kakasını yutmuş bebekler daha fazla görülmektedir.  İlerleyen ve iyi takip edilmeyen olgularda ani bebek ölümleri rapor edilmiştir.  Anne de ise karaciğer yetmezliği özelikle pıhtılaşma bozukluğu yapması doğumda veya sonrasında kanamanın kontrol edilememesine neden olabilir.

Gebelik kolestazın neden kaynaklandığı veya nasıl bir mekanizmayla geliştiği henüz saptanmamıştır. Gebeliğe karşı anne bağışıklık sisteminin verdiği ters bir reaksiyon olduğu düşünülmektedir. Nedeni tam bilinmediği için de önlem alınması zor olmaktadır. Ancak aile hikayesi olanlarda, daha önceki gebeliğinde aynı şikayeti geçirenlerde, karaciğer hastalığı olanlarda ve ikiz gebeliklerde daha fazla görülür.

Tanıda kan testleri yardımcı olur. Artmış safra asitleri ve yanında bozulmuş karaciğer fonksiyonları izlenir. Gebeliğe bağlı kolestaz’da ultrasonografi bebeğin durumu hakkında çok fazla bilgi vermez. Hızlı ilerleme riski taşıdığı için bebeğin dış ortamlara uyum sağlayabileceği en erken dönemde doğurtulması önerilir.  Gebelik haftasını uzatabilmek için safra asitlerini bağlayan ilaçlar, vitaminler, antihistamin dediğimiz kaşıntıyı azaltıcı ilaçlar ve bazı durumlarda kortizon tedavisi yapmaktayız.

En önemli adım kaşıntıların ciddi olduğunu atlamamak ve ayırıcı tanıya gitmektir.  Çok yakın takip ve kan testlerin düzenli olarak tekrarlanması önemlidir. Gebeliğe bağlı kolestaz olan hastaların miada gelmeden erken doğurtulması önerilmektedir. Doğumdan sonra annedeki sıkıntılar çok çabuk geçer ve normale döner.

Kişiye özel tüp bebek tedavisi, gebelik takibi, tüp bebek, kadın hastalıkları, ilaç kullanım eğitimleri,  ve daha bir çok konuda hızlı ve doğru bilgi almak için Youtube sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

Jinekoloji,  tüp bebekgebelik ve üreme immünolojisi sayfalarımızdan merak ettiğiniz konulardaki makalelerimize ulaşabilirsiniz.

Yorumlar
Yeni Yorum Ekle