Gebelik

0 yorum 8414 görüntüleme

Hamilelikte Kalsiyum ve Vitaminin Önemi

İnsanların kalsiyum ihtiyacı sadece gebelik süresince değil hayatları boyunca karşılamaları gereken bir destektir. Kalsiyum başlıca kemik ve dişlerin gelişimde rol oynar.

Devamını Oku »
0 yorum 7794 görüntüleme

Çoğul Gebelikte Oluşabilecek Problemler

Çoğul gebelik, anne rahminde iki veya daha fazla sayıda gebeliğin olması durumudur.

Devamını Oku »
0 yorum 7686 görüntüleme

Erken Doğum

40 hafta süren gebelik sürecinin çeşitli nedenlerden dolayı hamilelikte erken doğum ile sonuçlandığı durumlar yaşanabiliyor. Bebeğin sağlığını riske atabilen erken doğumu önlemenin yolu ise hamileliğin ilk günlerinden itibaren düzenli sağlık kontrollerini aksatmamaktan geçiyor.

Devamını Oku »
0 yorum 7954 görüntüleme

Epidural Anestezi Nedir?

Epidural anestezi doğum yani halk arasındaki adıyla ağrısız doğum kısaca anlatmak gerekirse, sezaryen doğum ile normal doğumun birleşimidir. Sezaryen doğumdaki genel anestezi yerine özel bölge anestezisi kullanılarak ağrılar hissedilmeyecek kadar azaltılır, ancak bebek normal yollarla doğar. Yani sezaryendeki gibi bebek karın bölgesinde açılan kesinden alınmaz.

Devamını Oku »
0 yorum 7832 görüntüleme

Gebelikte Tansiyon

Gebelikte tansiyon neden önemli bir konudur? Tansiyon atardamarların içindeki kan basıncını ifade eder. Damarının içinde kanın akabilmesi için belirli bir basıncının olması gerekir. Bazı kadınlar hamilelikten önce yüksek tansiyona sahiptirler ; gebelik öncesi risk olmasa bile gebelikte yüksek tansiyon önemli bir konudur.

Devamını Oku »
0 yorum 14922 görüntüleme

Sezaryen Doğum Dikişleri

Günümüz teknolojisinin imkanları sayesinde sezaryen dikişlerinin iyileşmesi, enfeksiyon problemlerine karşı dirençli antibiyotiklerin bulunması, ameliyat da kullanılan dikiş materyallerinin ve cerrahi tekniklerin ilerlemesi sonucunda, sezaryen ameliyatları son derece güvenilir ve kolay uygulanabilen operasyonlar haline gelmiştir.

Devamını Oku »
0 yorum 7809 görüntüleme

Sezaryen Gebeliğin Kaçıncı Haftası Yapılır?

Sezaryen ile doğum şekli kişinin isteğine bağlı olarak yapılabildiği gibi, yaşanan bazı tehlikeli durumlarda, ilk seçenek olarak karşımıza çıkmaktadır. Olası tehlike durumu; anne ve bebeğin sağlığı açısından normal doğumun gerçekleşmesine engel komplikasyonları kapsamaktadır. Yöntemler farklı olsa da, anne ve bebeğin sağlığı açısından en uygun yöntem belirlenerek, başarılı bir şekilde doğumun gerçekleştirilmesi amaçlanmaktadır.

Devamını Oku »
0 yorum 7958 görüntüleme

Hamilelikte Şeker Yükselmesi

Gestasyonel diyabet (Hamilelikte şeker yükselmesi, gebelikte diyabet) çoğunlukla geçici bir durumdur. Normalde yiyeceklerden aldığımız karbonhidratlar sindirilerek şeker (glikoz) olarak kana geçer ve enerji olarak hücrelerimiz tarafından kullanılır. Karbonhidrat içeren bir besin tükettiğinizde pankreas organından insülin adı verilen bir hormon üretilir. Pankreasın salgıladığı insülin hormonun görevi besinlerden sağlanan glikozu hücre içine sokarak kandaki şeker düzeyini dengede tutmaktır.

Devamını Oku »
0 yorum 7812 görüntüleme

Hamileliğe Bağlı Şeker Hastalığı

Şeker hastalığı (diyabet) kanda normalden yüksek şeker düzeyleri ile karakterize bir durumdur. Bazı kadınlarda hamile kalmadan önce diyabet mevcuttur, buna pregastasyonel diyabet denir. Bazı kadınlarda ise şeker yüksekliği gebelik sırasında ilk defa başlar, buna gestasyonel diyabet denir. Her 200 gebelikten birinde pregestasyonel diyabet olduğu, ek olarak her 200 gebe kadından 5’inde gestasyonel DM (gebelik seyri sırasında diabet) geliştiği tahmin edilmektedir.

Devamını Oku »
0 yorum 7791 görüntüleme

Kolestaz Nedir? Gebelikteki Kaşıntıları Ciddiye Alın

Çoğu gebelikte cilt kaşıntıları hatta döküntüleri olmaktadır ve şikâyetlerin büyük bir kısmı gebeliğe bağlı gelişen ciddi olmayan cilt reaksiyonlarıdır. Uykusuzluk ve devamlı kaşıntı hali vermesiyle beraber kendi halinde bebeğe veya anneye zarar vermeyen bir durumdur. Gebeliğe bağlı kolestaz ise daha farklı hem anne hem de bebek açısından tehlike arz eden bir durumdur. Hekim olarak muhakkak ayırıcı tanısını yapmak zorundayız.

Devamını Oku »

Gebelik Dönemi

Gebelik kadın hayatında önemli bir dönemdir. Hem anne sağlığı hem de bebek sağlığı açısından iyi takip edilmesi bazen de tedavi edilmesi gereken bir süreçtir. Gebelik dönemi son adet tarihiyle başlar ve doğum ile sonlanır. Fakat anne sağlığı açısından doğumdan sonraki 6 haftalık dönemi ki halk arasında lohusalık olarak adlandırılmaktadır, gebelik dönemine ilave etmek gerekmektedir.Gebelik yaşı son adet tarihine göre belirlenir ve 7’er günlük yani haftalık ilerlemeler şeklinde hesap edilir. Miadına ermiş gebelik süresi 40 hafta veya 280 gündür. Yanlışlıkla her 4 hafta 1 ay gibi kabul edildiği için sanki 10 ay sürüyor gibi anlaşılabilir. Yine halk arasındaki 9 ay 15 günü hesap ettiğimizde aslında 40 haftaya eşit olmaktadır. Bir diğer yanlış yapılan hesaplama da hamile kalındığının tahmin edildiği günün başlangıç olarak kabul edilmesidir. Gebelik süresince anne karnındaki bebeğe fetus denmektedir.

Gebelik Dönemleri

Gebelik dönemi biz hekimler tarafından yaklaşık 12’şer haftalık 3 döneme bölünmektedir. Bu bölmenin yapılmasının nedeni her gebelik dönemi kendine has özellikleri ve problemleri ihtiva ettiği içindir.

Bu dönemlere trimester adı verilir. Üç trimester vardır.

  • Trimester: ilk 12 hafta
  • Trimester 13. Hafta ile 24. Hafta
  • Trimester ise 25. Haftadan doğuma kadar olan süreç
    • Trimesterde embriyo hayatından fetal gelişime geçiş olur. Bu dönem organların geliştiği ve fetusun insan şeklini aldığı safhadır. Sekizince haftadan sonra hareket etmeye başlayabilir. Fetusun boyu yaklaşık 6 cm’dir
    • Trimesterde artık gelişen organların büyümesi başlar. Fetus hareketleri anne tarafından hissedilir. Cinsiyet dışarıdan anlaşılacak hale gelir. Fetusun boyu 30 cm’e varır.
    • Trrimesterde organların büyümesi devam ettiği gibi tam fonksiyonlarını kazanacakları olgunlaşma safhasına girerler. Bu dönemde erken doğan fetuslar bile uygun şartlar sağlandığında dış ortamda yaşayabilecek hale gelirler. 36. Haftadan sonra fetusun akciğerleri olgunlaşarak nefes alıp verecek fonksiyonuna gelirler. Fetusu boyu 50 cm uzamıştır.

Anne karnında bebek nasıl nefes alır ?

Esasında anne karnında fetus nefes almaz. Fetusun etrafında koruma kalkanı gibi olan amnios sıvısı vardır. Fetus bu sıvının (su kesesi) içinde yüzer. Oksijen ihtiyacını anneden gelen kan ile alır. Anne kanı plasentaya geçi oradan da bebek bağıyla (kordon) ile fetusa geçer. Göbek bağından gelen kan fetusun tüm oksijen ihtiyacını karşılar. Böbreklerden de geçen kan süzülür ve idrar halini alır. Bu idrarı yapan fetus amnios sıvısını oluşturur. Fetus amnios sıvısını devamlı yutmakta ve bu sıvı mideden emilip tekrar kana karışıp böbreklere oradan da idrar yoluyla kese içine boşalmış olur.

Başka bir değişle bebekler yaptıkları idrar içinde yüzmektedir. Amnios sıvısı dolaylı olarak fetusa anneden iyi kan akışının olup olmadığını da göstermiş olur. Su kesesinin azalması başka nedenlerden de olabilir. Tam tersine amnios sıvısının fazla olduğu durumlarda da şeker hastalığının varlığından veya başka nörolojik problemlerden şüphelenilir.

Gebelik bir çok fizyolojik ve bağışıklık sistemini içeren kompleks mekanizmaları içermektedir.