Miyomların Gebelikte Ortaya Çıkardığı Riskler

35 yaşın üzerindeki nerdeyse her üç kadının birinde, muayene ya da ultrasonla saptanabilecek büyüklükte miyomlar mevcuttur. Miyomlar, kadın genital organlarında en sık görülen tümörlerdir. Tümör çoğu insanda tehlikeli oluştursa da bahsi geçen miyomlar genelde iyi huylu ve zararsız olmaktadır. Vücut içinde oluşmuş küçük kesecikler diyebiliriz.

Prof. Dr. Ulun ULUĞ
Prof. Dr. Ulun ULUĞ tarafından yazıldı. 0 yorum 5315 görüntüleme

Miyom nedir?

Hastaların çoğunda, rahim içinde birden fazla miyom bulunur, bu sayı bazen 50’nin üstüne çıkabilir. Kadınlık hormonu olarak bilinen östrojen, miyomların büyümesine yol açar. Bu nedenle miyomlar genellikle üreme çağında ve hamilelikte yaklaşık 2- 3 kat daha büyürler, menopozda ise eğer hasta hormon ilacı kullanmıyorsa genellikle küçülürler.

Miyomlar, rahimdeki yerleşimlerine göre de farklılık gösterir. Rahim içi astar dokuya doğru büyüyebildikleri gibi rahim içi kas dokusunda da oluşabilirler. Ayrıca, rahim dışına doğru büyüyen miyomlar ve saplı miyomlar da kadınlarda görülebilir. Bunun dışında yumurtalık bölgesinde gelişen miyomlar da olabilmektedir.

Myomların riskleri

Miyom çeşitleri nelerdir?

  • Submuköz Miyomlar

Rahimin iç yüzüne doğru büyüyen miyomlardır. En az rastlanan miyom tipidir. Ancak, en çok kanama problemi bu tür miyomlarda olur. Kanamalar genellikle adet kanamasında artış ve adetin uzun sürmesiyle görülür.

  • İntramural Miyomlar

Rahim kas dokusu içinde yerleşmiş miyomlardır. En sık rastlanan miyom tipidir. Submuköz miyomlar gibi, adet kanamasında artma, adet süresinde uzama ve buna bağlı olarak kansızlığa neden olurlar. Aynı zamanda karında ağrı ve rahimde büyüme sonucu dolgunluk hissi ve idrar kesesine baskı sonucu sık idrara çıkmaya neden olur.

  • Subseröz Miyomlar

Rahimin dış yüzüne doğru büyüyen miyomlardır. Kanama problemlerine yol açmazlar. Daha çok karın ağrısı, sırt ağrısı, dolgunluk hissi ve sık idrara çıkma, kabızlık gibi problemlerle kendini gösterir.

Miyom belirtileri nelerdir?

Miyomların çoğu herhangi bir belirti göstermeyebilir. Hatta tedaviye bile gerek duyulmayabilir. Miyomların tespiti genellikle kapsamlı jinekolojik muayeneler sonucunda ortaya çıkmaktadır.

Fakat tüm miyomların yaklaşık – 20’sinde ciddi sorunlar çıkabilir. Miyomlarda en sık görülen yakınma, adet kanamalarının uzun ve şiddetli olmasıdır. Bu kanamalar bazen çok bol ve pıhtılı olabilir. Kronik kanama nedeniyle hastalarda kansızlığa yol açabilir.

Miyomların en belirgin belirtileri;

  • Adet dönemlerinde çok fazla kanamanın olması,
  • Adet sonrasında belli aralıklarda açık renkte kanamanın olması,
  • Karın ve rahim bölgesinde gözle görülebilecek şekilde büyümenin olması,
  • Cinsel ilişki ve adet dönemlerinden sonra bel ve kuyruk sokumunda ağrı,
  • Sıklıkla idrara çıkma isteği,
  • Bağırsaklara uyguladığı bası nedeniyle kabızlığa neden olmaktadır.

Miyomların gebelikte oluşturduğu riskler

Gebelik döneminde olan miyomların yaratabileceği riskler, miyomun rahimde hangi yerleşimde olduğuna, miyomların büyüklüğü ve sayısına bağlı olarak değişkenlik gösterir.

Rahimde intramural ya da submüköz miyomları gebelikte düşüğe neden olmakla birlikte anne adayının erken doğum riskiyle karşı karşıya getirmektedir. Ayrıca bu miyomlar bebeğin anne karnındaki konumunun yerleşiminde anormal bir yerleşmeye neden olabilir ve plasentanın erken ayrılmasına ya da rahmin kasılmalarını engelleyerek doğumdan sonra kanamalara yol açabilir.

Genellikle saptanan miyomlar sonucunda anne adayına sezaryenle doğumu gerçekleştirilir.

Miyomların oluşma sebebi tam olarak bilinmese de, kadınlık hormonu östrojene bağlı olarak geliştikleri bilinmektedir. Gebelikte artan östrojen hormonuyla, anne adayında mevcut olan miyomlar büyüme eğilimde bulunabilirler. Bu büyüme 6 cm ya da daha büyük olan miyomların teşhisi daha yüksek olur. Bu büyüklükte olan miyomların büyümesine daha fazla rastlanılmaktadır.

Gebelikte büyüme göstermiş olan miyomlarda bazen miyomun yeterince beslenememesi sonucunda, kan dolaşımında aksama ve buna bağlı miyom dejenerasyonu denen sorun yaşanabilir. Bununla beraber anne adayının karın bölgesinde, miyomun yerleştiği alanda şiddetli ağrılar oluşur. Anne adayı bu ağrıları apandisit, bebeğin eşi plasentanın erken ayrılması ya da erken doğum tehdidi gibi durumlarla karıştırması muhtemeldir. Bu nedenle gebelikte olan her türlü karın ağrısına dikkat edilmesi gerekir. Doktorunuzu bu gibi durumlarda bilgilendirmeniz hem kendi sağlığınız hem de bebeğinizin sağlığı açısından önemlidir.

Gebelikten önce miyom tanısının önemi

Anne adaylarına gebelik döneminde en fazla sorun çıkaracak olan miyomlar, submüköz yerleşimli olanlardır. Bu nedenle gebelik önce kontrollerin yapılması, miyomların tanısı açısından oluşabilecek risklerin önüne geçilebilir. Miyomların uygun tedavi yapılarak çıkartılması gerekir. Bunun için açık cerrahi işlem uygulanabilirken, vajinal yoldan histeroskopi de yapılabilir. Fakat miyomların çıkarılması için yapılan operasyonlar bazen ameliyattan sonra rahim içi yapışıklıklara ve tüplerde tıkanıklığa neden olabilir. Bu açıdan gebelikten önce miyom tanısı yapıldığında, bunların çıkarılması için tercih edilen yöntemin seçimine çok dikkat edilmesi gerekir.

Miyomlardan subseröz ve intramural yerleşimde olanlardan kanama ya da diğer belirtilere neden olanların, büyük boyda olanların mutlaka çıkarılması önerilir.

Kadınlar özellikle daha önceki gebeliklerinde miyomlara bağlı olduğu düşünülen bir sorun yaşamış iseler, yeni gebeliklerinden önce var olan miyomların çıkarılması gerekir. Özellikle erken doğum ya da düşük gibi sorun yaşamış kadınlar, gebelikleri takip altında olması gerekir.

Ameliyatsız miyom tedavisi mümkün mü?

Miyom tedavilerinde böyle bir yöntem mevcut olmaktadır. MR eşliğinde ses dalgalarının fokuslanması ( MR- HIFU ) işlemi uygulanan hastaların çoğunda başarı sağlanmaktadır. Ameliyatsız olan bu tedavi yöntemi sadece miyom görülen dört hastadan birine uygun görülür. Miyom tedavilerinde başarılı sonuçlara ulaşabilmek için hastaların sorunlarının doğru tespit edilmesi ve mutlaka doğru yönteme başvurmaları gerekir.

Kişiye özel tüp bebek tedavisi, gebelik takibi, tüp bebek, kadın hastalıkları, ilaç kullanım eğitimleri,  ve daha bir çok konuda hızlı ve doğru bilgi almak için Youtube sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

Jinekoloji,  tüp bebekgebelik ve üreme immünolojisi sayfalarımızdan merak ettiğiniz konulardaki makalelerimize ulaşabilirsiniz.

Yorumlar
Yeni Yorum Ekle